Pages

14.3.10

Bir Şakanın Kırk Yıllık Kakası Çıktı!

Abim askerliğini tahribatçı olarak yaptı. Tahribatçı; bubi tuzağı yapar, c3 le, c4 le, tnt kalıplarıyla oynar, bombaları açar, kurar, imha eder, düşürürse ölür filan. Tanım. Tabi eğlenceli aynı zamanda asker tarafından baktığın zaman çok karizmatik bir görev. Öyle hoşumuza gidiyor ki bizi en çok parçaya ayıracak şeylerle uğraşanlar.

/uğraşmak demiyorum bak uğraşanlar diyorum!/

Yani öyle merakla bekliyoruz ki havaya uçsada paramparça olsa en büyük parçası aha bu kulağı kadar kalsa diye. Hastayız da konu o değil. Konu bir abi anısı.

Günlerden bir gün abim ve paramparça olmak için sabırsızlıkla bekleyen arkadaşlarını izlemek bide işte değerlendirmek, şu su olmamış, bu su olmamış tespitçiliği yapmak üzere alay komutanları denetlemeye gelmiş. Konu da bu mevzusu geçen alay komutanına yapılan şaka.

Abim ve muzur arkadaşları kantinin en seçilmiş sandalye ve masasının üzerine bir radyo koyuyorlar, radyoyuda hiç anlamadığım, sabaha kadar anlatılsa yine anlamayacağım, o yüzden de anlatamayacağım bir şekilde bir fünyeye bağlıyorlar. Fünyeyi komutanın oturacağı sandalyenin kıç bölgesinin sağ lobuna gelecek şekilde yerleştiriyorlar.

/önemli olan kıç çıkıntısı kıçın sağı da bir soluda yoksa../

Bu alakasız radyoyu tabi hiç kimse sorgulamamış askeri zihniyetle. Kesin komutan istemiştir diye saf saf radyoya bakmışlar rütbeliler geldiğinde. Derken alay komutanı çok belli edici bir şekilde gelmiş. Kıç yırtarcasına bağrılıp verilen tekmillerden "nasılsınız asker"lerden sonra geçmiş masa başına. Sandalyeye oturur oturmazda başlamış radyo çalmaya. Alay komutanı yemiş şakayı tabi ama zırnık hissettirmemiş millete. Usulca kapatmış radyoyu bütün rütbelilere vermiş içten bi göt korkusu başlamış izlemeye.

Bitince tim komutanına abimlerin şakasını beğendiğini söylemiş, abimleri de tebrik etmiş ayrılmış mekandan. Tim komutanı götünde bomba patlamış gibi korkmuş tabi. Hayatı boyunca ne bi şaka yapmış, ne şaka görmüş zihniyet olayın sonunda abimlerin "helal olsun" aldığını görünce iyi bişe yaptılar demekki diye alınlarına bir de öpücük kondurmuş. Bölük komutanı sadece o hafta çarşıları iptal etmiş, "zararsız da olsa üste şaka yapılmaz ulan!" yönetmeliği esasınca.

O tabi bu mevzuyu anlatırken benim aklıma askerlik değil bir bir puştluklar geliyordu. Böyle aklımda şimşek şimşek akan puştlukların hepsini yakalamaya çalışıyordum. Gözlerim puslanıyodu şunuda yaparım, şunuda, şunuda, şunuda...

Ama şimdi çok merak ettim. Nemenem iştir. Alay komutanına bi şaka yapılırda nasıl 1 hafta izin iptaliyle eyvallah denir.

Ya arkadaşım burası öyle bi yer değillll! Bırak şakayı! Ne şakası! kur 2 cümle üst üste de göriyim. 2. cümlesinin sonunakadar gelebilmiş arkadaşlara darbeleri %75 azaltan kasklardan hediye etçem.

/aha burada söz!/

Şimdi abim yalan söylemez. Hatta biz hatta arkadaşları onu sitsen yalan söylemez anlamında "Emin" lakabıyla çağırırız. Yani çağırabiliriz. Yani çağırsak kimse itiraz etmez.

O zaman ya askerlik öyleydi, ya komutanlar. Ama bence mevzu sebebi zaman. Kardağın 5-6 keçi gücüyle bizi yunanistanla aha vurduk aha vuracaz ilişkilerine sokması. Hadi askerin ağzını yüzünü dağıtmayalım nede olmasa savaş çıkar kendi havaya uçar gibin bi durum vardı heralde. Anlamadım. Neyse...

Geldiğimden beri ilk defa bir komutanla uzun süreli diyaloğa geçtim sonumda yazının sonunda...
Şöyle başladık;

Komutan: Şimdi diyelim gece intikaldeyiz karşımıza birden düşman çıktı napçaz?
Ben : tüfenk çatarız!

/ki o "tüfek çat" şudur teori olaraktan!/

Komutan: Ne dedin sen!

/hatırladınız her tokat öncesi olan cümleyi!/

+Şey vururuz demek istedim!
- Nasıl vururuz?!
+Silahla? O yoksa süngüyle? yoksa daşla sopayla? tekme, tokat, pandik dimi?
-Tüfek çatıyoduk??!
+Yani vururuz sonra çatarız? çatarmıyız? çatmasamıydık? Çattık ya!
-Seni burada bi çatarım kimse ayıramaz lan seni yat sürün!

700m. kadar süründüm. sürüne sürüne sürüneee bütün kamuflaj yırtık doldu. Yapmadığımyürüyüş şekli kalmadı; ayı yürüyüşü, köpek yürüyüşü, karınca yürüyüşü... İnsan gibi yürüyemez ettikten sonra bıraktı şükür. Geçen hafta iznimi de yok etti. Mahvetti. Beter oldum.

İbretten de anlaşılacağı üzere savaş yoksa askerlik daha zor. Hiç değilse adı olsaydı da azcık rahat etseydik. Dimi lan! Evet.

Şafak; comolokko oldu.