Pages

13.7.10

Dere Boyu Yapraklar Girmiş Bize Kavaklar!

"Fakir çehremin görünen yüzü bir kez daha belirdi sınav için toplaştığımız sınıfta yeniden." Şimdi bu cümledeki anlatım bozukluğunu nasıl giderebiliriz?

A) "fakir" kelimesini "götü boklu" olarak değiştirerek
B) Bonus olarak boş bırakılmış şık.
C) "yeniden" sözcüğüyle "bir kez daha" sözcüğünün aynı cümlede kullanıldığı zihniyete küfredilerek.
D) koy dötüne rahvan gitsin.
E) "D" şıkkı diyorum.
F) Bende "E" şıkkına katılıyorum.
G) "B" şıkkında bonus verilmişti ya. İşte böyle şeyler beleşe verilmez onu anlatmaya çalışıyorum.

Okullarda 5 senelik zorunlu eğitimin hüküm sürdüğü, mavi önlük yerine lacileri çekenlere, öğretmene "hoca" diye hitap edenlere gıpta ettiğimiz yıllarda; "sınav" kelimesinin ne olduğunu bilmediğim, babama sorduğumda "ziktir et" diye cevapladığı, "çocuğun ilk öğrendiği şey kutsaldır" herekesiyle devamlı ziktir ettiğim sınavlar...

Hadi hepsinin değeri gönlümde ayrı bir yerde de ben bu KPSS ye neden girdim onu hiç anlamadım. Memuriyetlik için KPSS adamdan sayıp benim bölümün kodunu bile koymamış. KPSS sitelerinde benim bölümümden çocuklar profillerine farklı bölümler yazıyorlar birileri çıkıp ezmesin, üyeliklerini iptal etmesinler diye. Geçenlerde bakanın biri çıktı televizyonda yürürlülüğünü kaybeden bölümlere değindi. En başta da bizim bölüme değindi. Göz yaşlarıyla izledim bu hazin tabloyu. Birazda sevindim. Allahtan çok üstüne düşmedik 7 senede bitirdikte öğrencilikten bişeler anladık. 4 senede bitirsem şimdi kesin bandana takmıştım, sünnet çocuklarının giydiği şu uzun metraj tişörtlerden giymiş Ceza dinliyodum.

Olan bizim 40 liraya oldu. Şimdi annemin çantasından çaldığım sigaradan başka meteliğin gezmediği cebime bakıyorum da 40 lira ona çok yakışırmış gerçekten. Neyse her zamanki gibi hayırlısı olsun  der kendimizi kandırmaya devam ederiz. Yada daha post-modern olarak hatalarımızdan birşeyler çıkarmak bıdısı yapabilirim. Şimdilik bir kaşımı diğerinden biraz yukarda tutup "şu sınav filan ne kadar geçici hiç çüküme değil" huşusunda poposunu satmış travesti bilge modundayım. Ossurunca o da bitecek.

Ben üniversitede o bölüme girmeden önce lise sonda herkesin sınavda olmasını fırsat bilip burnunu karıştıran, sonra da çıkardığı materyalleri sandalyesinin altına süren marjinal hareketlere sahip sosyoloji hocamız herkese kağıt dağıttı. Ben sümüklü ellerden iğrendiğimi beyan ederek, sanki ben hiç sokmuyormuşum gibi kendi kağıdımı çıkardım. Bundan 5 sene sonra kendinizi gördüğünüz yeri yazın dedi. Bütün sınıf hayretler içinde birbirine bakıyor. Yav biz gireceğimiz bölümü tercihleri yaptıktan sonra bile kestiremeyen, ezilmiş lale devrinin çocuklarıydık. Nerden bilelim nerede kendimizi göreceğimizi. Ben başladım yazmaya "elimde paspas az önce temizlediğim tuvaletin önünde temizleyişimi ziklemeyen, bağırta bağırta bok eden adama küfrederken görüyorum" yazdım. Senin psikolojik sorunların var dedi, bende "seninde" deyip kafamla masanın altına sürdüğü cevheriyatı işaret ettim. Konuyu kapattık. Tam 5 yıl sonra tespitimdeki başarı nedeniyle tuvaletin önünde paspası çiğniyor, sinir ve hayretten paspasın sapını dişliyordum.

Ben kendimi tam olarak nesiller arası ortak parmak olarak görüyorum. Bizden önceki nesillerin harikulade anıları var gençliğe dair. Anlattıklarında sıkmıyorlar, hem onlar zamanında Armağan denen jüri de yokmuş tüm jüri işlerine Hıncal Uluç el atarmış. Hem Hıncal abi çok da klas bir adam. Tansu Çiller'e bile örnek olan fular modasını unutmayalım.

/ama Hıncal Uluç' un ailesini çok merak ediyorum. Kim çocuğuna Hıncal ismi koyar ki?/

İş olayına "nasip" olarak bakılmış, o nasip eninde sonunda gereken kişiyi bulmuş. Çok âlâ. Şimdiki nesile bakıyorum 4. sınıfa giden öğrenci "hedeflerim gereği benim lisede sözel bölüme gitmem gerekiyor" deyince bende dudağımın sol yanından aşağı doğru akan salyayı son anda şllppp diye içeri sokuyorum. Bizim zamanımızda kimse matematik yapamadığından sayısal bölümün bi süksesi vardı. O sükse de onu seçilir yapıyordu. /hedef için bkz: aşşaağı paragraf./

Çocuklar hem okuyor, hem çalışıyor, hem Aşk-ı memnu izliyor, hem ensturman çalıyor, hem tiyatro oynuyor arada blog bile yazıyor. Bizim nesile dönelim, bizim en güzel anlılarımız hep bi sınava çalışırken oluşmuş anılar. Ama işin içinde kesinlikle sınav var. Biz lisede bölüm seçeceğimiz zaman "hedef" kelimesini sadece "Power Rangers" larda duyuyorduk. Babama ilk kez "baba ben pilot olabilir miyim?" diye sorduğumda "oğlum öyle şeyler söyleki dinlenesi olsun" diye cevaplar alıyordum. Şimdiki nesilde çocuklar böyle bir soru yönelttiği zaman çocuklar özel eğitime alınıyor. Benim aldığım tek özel eğitim veli toplantıları sonrası tokatlar, tekmelerle alakalıydı. Ben gerçekten nesiller arası orta parmaktım.

Bunlar sadece benimle alakalı değil diye düşünüyorum. Hadi ben kendini kaybetmiş bir bölüm okumuşum iş bulamıyorum. Peki eğitim fakültesi mezunları ne yapsın? 6 aylık eğitimle öğretmen olmuş mürettebatın haşin bakışlarından, salak espirilerinden kurtulup sınav kazanmış, 4 sene bu işin eğitimini almış adamlara hadi olmadı bir sınav daha. Tamam olsun sınava girsinler de etrafta gezen vekil öğretmenler kimin vekili? Öğretmenlik için birilerinin vekilliğine ihtiyaç var da eğitim fakültesi mezunlarına nasıl ihtiyaç yok? Bu da KPSS de çözemediğim 27. soru kadar kafamı karıştırıyor.

Yinede cevval bir neslin çocuğuyum ben. Aslanın önündeymiş ekmek bana gelene kadar hadi ağzında, hadi midesinde derken aslan bile yok olmuş. Ama ben o aslanı bi yakalarsam o ekmek götüne dayanmış olsa oradan çıkarır, o aslanı da "sen etçislin kodumun salağı ekmek senin neyine" diye döve döve yelelerinden ederim. Bunun farkında o aslanda olasıdır ki kenardan köşeden beni izliyor. KPSS sınavından çıkarken kıs kıs üstüme gülüyor. İş görüşmelerinden çıkarken bana pençesiyle hareket çekiyor. Aslanda işi öğrenmiş hasılı...
Son olarak  ben "G" şıkkı diyorum. KPSS ye girmiş herkesi öpüyor, onları öpen herkesi selamlıyorum.

4 Kere Tükürdüler, Elhamdulillah...:

Ohannes dedi ki...

hayatımın baharına,en aktif olduğum dönemlerde işin içine çomak sokan tabiri caizse bok yapan mına koduğumun şıklı kağıtları.sağolsun en verimli olduğum zamanda transit oldum.kağıdı buruşturup,kulak memesi kıvamında rulo yaptıktan sonra bir güzel sınavı yapana sokulur.

C3Moi dedi ki...

kpss ve sen düşünemeyiorum asrın hatasını yaparsın kendini harcarsın. sürün daha iyi

Kabakulak Kocakulakoğlu dedi ki...

@kaptanım aptal ettiler bizi aptal. Biz çocukken daha zekiydik sanki dimi?

@C3Moi dostum anamın çenesi sürükledi beni o sınava. Zaman kazanmaya çalışıyorum. Hadi sınava girecem, hadi sınav belli olsun derken annemin "bak iş merkezine temizlikçi arıyolarmış 600 az paramı" teklifine yokum deyişimin öbür türlüsü :(:((

Adsız dedi ki...

:) bitim bittim hayat felsefesi ettiğin mecmua türü karakalem yazılarına derdop edip yayın evi aracılığıyla bastırmalısın der bu ciddi ciddi nacizane görüş hadi kal selametle.

Yorum Gönder

Bir de sen tükür şu kulağın suratına!