Pages

16.6.10

Hayır Adım İzdiham Değil!

Bir haftadır gerek sanal alemde, gerek manevi iç alemimde, gerek arkadaş çevremde, gerekmese daha iyi olasıca sülalemde bir dua topalaryışıdır gidiyordu. Bu sefer iş için çok yaklaşmıştım adım gibi emindim. Çünkü aranan kişi sayısı tamı tamamına 40 kişiydi ve istenen özellikler bu 40 kişiyi bile toparlayamaz nitelikteydi.

Tabi o "40 kişi bile başvurmaz" tesbitini hangi argümanlara dayanarak yaptım hatırlamıyorum. Aslında iyi ki hatırlamıyorum, çünkü bi hatırlarsam o argümanlara edeceğim küfürlerin günahını nereye koyarım onu bilmiyorum.

Yani bir yanlış anlama, şaka, merak, karşıt cinsle kesişme isteği olmamışsa bu 1000 kişi nasıl oluşmuş birinin izahını beklerim. Aksi taktirde bu işte kasıt ararım. Yok ben olaya tersten bakmışsam o zaman; aradığım kastın taktirinin aksine zıçam.

Dün gece yine annemin "karşı inşaatta kumları toplasan günde 10 lira alırsın" gibi koffik kariyer planlamasına karşı çıktım diye baya bağrıştık, küsüştük akabinde... Yatıyorum ben dedim, yatarken kendimi acayip ayara verdim "yarın kahvaltı etmeden çıkıp zittirolup gidecem şu görüşmeye, başaracam ulan başaracam..." diye. Sabah oldu yüzüm bi karış, kahvaltı hazırlanmış ama ben hiç oralı değilim. Hadi bi zeytin yiyim de dönim götümü gidim dedim. Aynı zamanda barış elçisi gözleriyle bakan kardeşime de "o zeytin dalını alırım, yerim yer! barış marış yok!" mesajı vermek için. 1 zeytin, 2. zeytin oldu, sonra hadi azcıkda ekmek alim ama bak içini yemiyorum oldu, sonra hadi ekmeğin arasına az bişe peynir, yav boğazımda kaldı bi bardak çay, ben çayı ancak saralleyle içerim, saralleden sonra kesinlikle tereyağı, bal yerim derken yine hayvan gibi kahvaltıyı ettim çıktım...

İş başvurusunun olduğu yere yaklaştıkça popülasyon artıyor. Yani hiç gelmiyor aklıma onların da iş görüşmesine geldiği ama bir yandan da bakışlardan kıllanıyorum. Bakışlarda hep o alışılmış aha bir rakip daha bakışı var. Onlar bana o bakışı atarken ben #zurna kanalını daha yeni keşfetmiş, acemi mirc kullanıcısı gibi herkese "slm, nbr" bakışı atıyorum. Derken olayın ciddiyeti ellerindeki belgelerin, benim elimdeki belgelerle aynı olmasıyla sağlanıyor.. Ulan bunlar benim rakibim diyerek birden kendime geliyorum.

Artık kendim için çalışmalıydım. Az bişe yanlarından geçerek laf toplamalı, farkedilirsem saati sormalı veya ateş istemeliydim. Ama hayır bunlar benim streste olduğumu gösteren belirtiler olurdu karşı tarafa. Ben sadece gülümsemeliydim. "Merhaba naber?" gibi, "geldim ama iş hiç umrumda değil. Keşke hepimiz arkadaş olsak" imajı çizmeli, başvurudan önce herkeste "keşke şu kulağı büyük olan sempatik şey kazansa" dilekleri yaratmalıydım.

Ancak sayısı giderek artan kalabalık bütün planları bozdu. Giderek artıyordu kalabalık. Herkes mi bu istenen nitelikleri taşıyordu?

Ali Babacan' la görüşmek istiyorum. Hayır hayır artık çok geç, Haiti cumhurbaşkanına bağlayın beni. Haitide zayıflıktan durmadan donu götünden düşen çocukların donlarını yukarı çekmek istiyorum ben. Ona da başvuruyor musunuz? Ona "lo lo" yapıyorsunuz değil mi? O zaman dağılın, noolur dağılın. Yani en azından birilerinin işi çıksın. Birileri vazgeçsin. Nolur bu kadar azimli durmayın. Bu işe benim ihtiyacım var. Benim!

Ama herkesin aklından aynı şeyler geçiyor. Gözlerinden okunuyor. Herkes bir birinin yüzüne gülüp muhabbet ederken, akıllardan "bu mal olamaz. hayır hayır ben olmalıyım!" diyor. Birilerinin zihninde kendisi için "ulan bu adam olabilir"i yaratmak istiyor. İşsizlik bu insanları ne hale getiriyor?? Bu insanları geçelim, ben ne haldeyim?

Yolda yürürken gördüğüm insanları meslek olarak tanımlıyorum;

Evet bu bir zabıta; kpss den 70 almış olmak, lisans mezunu olmak.
Evet bu bir polis; koşmak, atlamak, bilmek, sağlam küfretmek... hemde şu kadar saniye içinde.
Evet bu bir asker; askeri sınavı kazanmak.. şınav çekmek, mekik çekmekten bayılmak...
Evet bu bir pazarlamacı; işletme mezunu olmak, prezentabl olmak. Analitik düşünmek /ki o da ne boksa!/
Evet bu bir akademisyen; Alese gir, kpds ye gir.. Torpil bul. Adam ol, oku. yaradan Rabbin adıynan oku...
Evet bu bir gassal; Ölüleri sev, onlara şevkat göster, yıkarken zevk al, onlardan tırsma, pamuğu unutma..
Evet bu bir travesti; Sağlam bir göte sahip olmak.. /O da yok../
Evet bu bir doktor; geçti anam geçti...

Büyüyünce nolmak istiorsun sorularına verdiğim cevapları unutmuşum. Şimdi sorulsa işim olsun istiyorum derim. Salak salak sorulara cevap verecem diye uğraşmaz, gider okuldaki kızları kovalar öperim. İşsizken onlar da pas vermiyor zira...

Neyse, kopmuşum yine. Bitirelim.

Bizim mevzunun  bir değişiği de şurda olmuş bak.

2 Kere Tükürdüler, Elhamdulillah...:

Azze dedi ki...

Büyüyünce ne olucaktın?

Ben baba olmak istiyordum bıyıklarım olsun diye, çok şükür baba da değilim bıyıklarım da yok :) ıyk :S

Kabakulak Kocakulakoğlu dedi ki...

Bende hep kadın olmak istedim göğüslerim az daha büyük olsun diye :Ppp

babaymış..

bu özentileri hep burhan çaçandan cengiz kurtoğlundan kaptınız. Allah sizi napsın emi.

Yorum Gönder

Bir de sen tükür şu kulağın suratına!