Pages

22.11.09

İngilizcemin Bahar Havasını Kışa Çevirdin Sınav!


Hayatımda tanıdığım Türkçeyi en iyi kullanan kişi babam. Yazıda da konuşmada da enteresan bir titizliği var. Anneme göre aynı titilziği temizliğine gösterse dünyanın en temiz insanı bile olabilir.

/fiziksel olarak temizlik yani!/

Enteresan bir bakış açısına sahip bir adam babam. Devletini, hükümetlerin bile sevmediği kadar çok seviyor. ne şovenistliğe kaçıyor ne ümmetçiliğe, ne ulusalcı oluyor ne liberal. değişik bir adm değişik bir tür. Neyse Türkçe kullanımı diyordum. Sosyal iletişim aracının paşası msn de geçen küçük bir konuşmamızla şöyle örneklendireyim;

Baba : Oğlum, merhaba nasılsın? Okul işleri nasıl gidiyor? Vizeleriniz başladı mı?

Kulak : iii baba ya nolsun yua hocalar filan işte vizlerdede zıplıyoruz yerimizde işte puhahah..

Baba : Oğlum! Hayvanoğlu havyan! Neden böyle baştan savma yazıyorsun? Neden dikkat etmiyorsun?

Kulak : ok baba daa dikkatli olcam sonrakine söz

Baba : Eşekoğlu eşek!

tabi böyle babalar internetin arka planı güvencesiyle arada şaka da yapıyor misal;

Baba : Merhaba Kulak' ım ben annen. Nasılsın?

Hadi ordan ya. Annem o kadar imla kuralının dilimizde olduğunu bile bilmiyor. İlahi baba güldürdün beni.

Babam bu denli Türkçeye önem verirken, ben paso ingilizce çalışıyorum gelecekte hiçbir bok işime yaramasa o yarar diyerek. Tabi babam inanılmaz sinirleniyor, "Ha! Yani Türkçe' nin bokunu yedin kaldı İngilizce öyle mi oğlum?!" titizlik ve kibarlığıyla. Ama tabi biz milenyum gençleri olarak,

/yani her boka el atan ama hiçbir bok olamayan!/

çükümüzün dikine gitmeyi çok seviyoruz.

/bayan okurları tenzih ederim!/

Aylarca çalıştığımız KPDS' nin meyvelerini almak üzere sınav olacağımız ağaca gittik bugün abimle. Sorular çok bomba kazık tabi. Ben daha sınav başlamadan kendimi hazırlamıştım kazık soruyla karşılaşırsam atıp geçecem diye. Sınav 1 saat önce bitince sınavın baya kazık olduğu çıktı meydana. Sınavdan çıktım abimin sınav olduğu sınıfa şöyle bir göz attım ki abim, cevap kağıdıyla soru kitapçığı arasında süzücü hızda geçişler yapıyor. Mevzuyu hemen anladım tabi, abim sınavı yetiştirememiş.

Hayırlısı diyip kadersel bir yönelişten sonra sınav herkes için bitti. Abim çıktığında suratındaki sinirsel mimikler tezimde ne denli haklı olduğumu gösteriyordu. Hani baştan korkar gibi oldum da sonradan soruverdim, Abi sınav nasıldı diye. "Yürü yetişmedi!" deyince yüreğime su serpildi.

/ne bencil adamım onu da görün bak!/

Sınav berbattı. Babam haklı ben ki 45 Türkçe sorusundan 25 neti zor çıkarmış bir öss genci. Neyime benim ingilizce sınavı. Ha çok biliyorsan bulursun sokakta elinde "loonly planet" kitabıyla iki turist. Aşağıdaki kalıpları kullanırsın. Etrafında da havanı atarsın. Öyle sınava girip kendini cümle aleme "ulan hani bu kabakulak ingilizce biliyordu!" diye rezil etmezsin.

Bunlarda yukarıda, aşağıda dediğim ingilizce temel kalıplar;

-hello hav ar yu?
-wer ar yu from
-so farrr
-way kam to hiyır
-oh griiiyyyt
-evriting is gud?
-veri vell, nays tu mit yu. si yu.

İdda ediyorum bu kalıpları sırasıyla kullanın tam bir iletişime geçmiş sayılacaksınız. Bütün turistlerde işe yarıyor. Sınavlardan uzak durun. Havanız olsun yeter..

0 Kere Tükürdüler, Elhamdulillah...:

Yorum Gönder

Bir de sen tükür şu kulağın suratına!